DAHA FAZLA ŞUT

Denizlispor’un ilk üç haftadaki oynadığı maçları saymıyorum. Kadro yetersizdi, ligin en kötü takımıydı vs. Haliyle takım da hücumda üretken değildi ve gol atamadı. O maçlarla beraber değerlendirme yapmak hata olacağı için ben Eyüpspor maçı itibariyle bir değerlendirme yapacağım. Eyüpspor’u rakibe göre daha kötü oynayarak mağlup ettik. Ardından Adanaspor maçı. Çok kötü başladığımız maçın ilk yarısını iyi bitirdik ve skoru öyle ya da böyle korumayı başararak karşılaşmadan galip ayrıldık. 
Sadece skorlara bakarsak aldanırız. Çünkü bu iki maçta da rakipler bizden iyi oynadı bu bir gerçek. Tıpkı Profesyonel Futbol Şubeden Sorumlu Asbaşkan Necip İrdem’in de dediği gibi ‘şans’ faktörü bizimleydi bence de. Neden mi? Çünkü kazandığımız bu iki maçta kaleye sadece 7 şut çekerek 4 gol attık. Bakın tekrar ediyorum sadece 7 isabetli şut! Bu hücum zengin(siz)liği! Bırakın ligde üst sıraları zorlamayı kümede kalmak için bile çok yetersiz. 
Altınordu mücadelesine geçeceğim. Bu maçın farklı bir özeli oldu. Rakip erken 10 kişi kaldı ve belki de sezon başından bu yana en çok kaleye yakın oynadığımız maç oldu. Ama şunu da es geçmeyeceğim. Karşımızda 10 kişi kalan bir rakip olmasına rağmen en fazla pozisyon verdiğimiz maçlardan birini oynadık İzmir’de. Nitekim 1-0 öne geçtiğimiz ilk yarıda 6 isabetli şutumuz varken, farkı artırırız diye düşündüğümüz maçın ikinci yarısında hazır olun sadece 1 isabetli şut çektik! 10 kişi rakibin ise 4 isabetli şutu var ve bunların ikisi golle sonuçlandı. 
Samsunspor maçına bakalım. Yine isabetli şut anlamında kısır bir maç oynadık. 90 dakika boyunca 3 tane isabetli şutumuz var. Allah’tan bunların ikisini golle sonuçlandırdık. Ama puan çıkaramadık, pek de bir faydası olmadı. İlk yarıda çektiğimiz iki isabetli şutun biri gol oldu. İkinci yarıdaki tek isabetli şutumuz golle sonuçlandı. 
Gelelim beni hatta taraftarlar olarak bizi en çok kahreden Boluspor maçına. 90 dakika boyunca takım hiçbir hücum varyasyonu gerçekleştiremedi. Rakip Boluspor kalemize 27 şut atarken biz sadece 4 şut atabildik. Rakip totalde 17 kez kaleyi şutları ile zorlarken biz 3 isabet bulabildik. Buraya dikkat! İkinci yarı tek bir şutumuz bile yok! Kalecimiz gününde olmasa, rakip de biraz becerikli olsa tarihi bir farkla sahadan mağlup ayrılabilirdik. 
Sonuç olarak şuraya geleceğim. Bu bilgiler ışığında genç oyuncularımızın azlığı ve takımın fizik ve kondisyon olarak hala yeterli seviyeye gelmemesinden dolayı ikinci yarılarda maçlardan ziyadesiyle kopuyoruz. Altınordu maçı dışında oynanan tüm maçlarda bu göze çarpıyor. Az pozisyona giriyoruz. Takım üretkenlikten uzak. Savunmamız beklenen seviyede değil. En formda oyuncumuz kalecimiz Stachowiak. Teknik Direktör Serhat Gülpınar artık takıma ‘kaleyi görünce vurun’ demeli bence. Çünkü şut çekmezseniz gol bulma şansınız çok az olur. Takımda ayağı iyi olan futbolcular var. Şut çekersek gol ve goller bulabiliriz ya da en azından ezilmeyiz.