Denizli
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2347.7
  • BIST
    9003.22
  • BTC
    69462.36$

Neyzen Tevfik

10 Haziran 2020, Çarşamba 12:05
Neyzen Tevfik

Tevfik Kolaylı ya da hepimizin bildiği ismiyle Neyzen Tevfik Bodrum’da doğar. Bodrumda geçirdiği çocukluk yıllarında babası ile Tepecik Camii’nin yakınındaki kahvede hayat vereceği ney ile tanışır. Kendisinin dikkatini çeken ney ile tanışmasına babası çok sıcak bakmaz. Babasının korkusu eğitim hayatında başarısız olmasıdır. Bu yüzden küçük yaşı dolayısıyla Tevfik’e izin vermez. Ancak Tevfik’in ilerleyen yaşlarında geçirdiği sara nöbeti yolunun tekrar ney ile kesişmesi için bir vesile gibidir. Çünkü doktor, onun sevdiği şeyleri yapmasına izin verilmesi gerektiğini söyler. Bu sayede Tevfik, ney ile bu defa ömür boyu ayrılmamacasına tekrar buluşur.

Babası tarafından İzmir İdadisine yatılı olarak gönderilir fakat eğitimini sara nöbetleri yüzünden tamamlayamaz. Sık sık uğradığı İzmir Mevlevihane’si onun hayatında önemli yer tutar. Burada birçok aydın ile tanışma fırsatı bulur. Ancak onun için en önemli isim hiç şüphesiz ki Şair Eşref’tir. Şair Eşref, Neyzen Tevfik’e hicvi öğreten isimdir.

İstanbul’da eğitim gördüğü yıllarda ise zamanını Galata ve Yenikapı Mevlevihanelerinde geçirir. Yakın dostu Mehmet Âkif ile burada tanışır ve ondan Arapça, Farsça dersleri alır. Neyzen Tevfik de Âkif’e ney üflemeyi öğretir. Bu iki ismin dostluğu kimilerine çok ilginç gelebilir. Çünkü Neyzen Tevfik; ney ve hicvin üstadı, derbeder yaşam süren ve defalarca alkol bağımlılığı yüzünden akıl hastanesine yatırılan bir kişidir. Mehmet Âkif ise; İstiklal şairi, vaiz, hafız, Kuran-ı Kerim mütercimi bir kişidir. Her ne kadar zıt gibi görünse de bu iki insan yaşamları boyunca hiç ayrılmamıştır. Mehmet Âkif, Neyzen Tevfik’e her zaman bir ağabey gibi sahip çıkmıştır. Onu birçok şair ve edebiyatçı ile tanıştırmış ve ney çalmadaki yeteneğini sürekli dile getirip onu desteklemiştir. Bu dostluk kolay görülmeyen çok özel bir dostluktur. Dünyaya bakışları, yaşam tarzları, edebi görüş ve üslupları farklı olsa da hiçbir zaman bu farklılıkların ayrılığına teslim olmamışlardır.

          “Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer

İçsen de tükenir içmesen de

Bu yüzden hayattan tat almaya bak

Çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da” dizeleri Neyzen Tevfik’in ünlü dizeleridir. Tevfik, dünya hayatından maddi olarak bir şey beklemezdi. Mal ve mülke değer vermez, “bir ev yapayım, şunu da alayım” diye asla düşünmezdi. Hayatı derin bir derbederlik ile geçti. Böyle yaşam süren Tevfik; omzunda neyi, boynunda rakı matarasıyla bütün gün gezerdi.  Tevfik’in ruhuna ve neyine ilham veren şey denizdi. Deniz kenarında ney üfleyen Neyzen Tevfik’in karşısında kendini kaybetmeyen ve ağlamayan kimse yoktur. O; yergi ve taşlamaları ile ünlü bir hiciv şairiydi. Toplumda gördüğü aksaklıkları, haksızlıkları, siyasette dönen oyunları, dini baskıları hiç acımadan hicvederdi. Nef’i ve Eşref’ten sonra üçüncü büyük hiciv ustası kabul edilir.

            Hazırcevaplılığı ile tanınırdı. Hatta bu kişiliği birçok fıkraya da konu olmuştur. Onun neyini üflemediği hiçbir yer ve kişi yok gibidir. Hem II. Abdülhamit’in sarayında hem Atatürk’ün karşısında neyini üflemiştir. Neyzen Tevfik Atatürk’e çok bağlı bir kişiydi. Hatta Atatürk’ün ölümünden sonra günlerce evden çıkmadığı söylenir.

“Neyzen Tevfik neyiyle yaşayan bir zamandır

Pervasız yüreğiyle taşlayan bir adamdır

Hayat kavgasında yorulmuş bahtına küsmüş

Hep neyiyle ağlayan, ağlatan bir adamdır”  dizeleri ile Mehmet Özata ona olan duygularını bu dizelerle ifade eder.

“Neyzen Tevfik’i sezmek belki mümkündür fakat tanımak oldukça güç” diyen Ferit Öngören de oldukça haklı bir çıkarımda bulunmuştur.

Ölmeden bir yıl önce tanıştığı Âşık Veysel, onun ölümü üzerine şu dizeleri yazmıştır:

“Neyzen Tevfik dünyasını değişti

Tel sustu dil sustu neyler nic’oldu

Ebedi yurduna gitti kavuştu

Ağlasın kemanlar yaylar nic’oldu”

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.