Size ‘kesin düşerler’ diyenlere inat: Devam Gençler!

Uzun zaman oldu bir köşe yazısı kaleme almayalı. Yazılarımı takip eden okurlarımdan da bu anlamda özrü de bir borç bilirim. Sebebi ise yaptığım kurum değişikliği, akabindeki seçim süreci ve sonrasında sezonun olmayışı…

Neyse mazeretlerimizi sıraladıysak Denizlispor hakkında bir şeyleri gözler önüne serelim. Taraftarların, Denizlililer’in hali hazırda zaten hakim olduğu bir süreç var. O yüzden Denizlispor’da yönetim şöyle böyle, iş adamları destek vermiyor, protokol kapı önüne koydu gibi şeyleri söyleyip laf kalabalığı yapmanın da hiç ama hiç alemi yok. Şu anda önümüze koyulmuş malzemeler var ve malzemelerden yemeği yapacak da bir aşçımız var. Bundan sonraki süreçte de Denizlispor bu kadrosuyla, bu teknik ekibi ile yoluna devam edecek çok ekstrem bir durumla karşılaşılmazsa.

************************************

Dönelim büyük bir çoğunluğumuzun başlamasını korkarak beklediği yeni sezona. Malum transfer yasağı ve takviye edilemeyen kadro. Bunun yanı sıra boş olan bir kulüp kasası… İşte bu çok önemli iki problemle başladı Denizlispor’da yeni sezon. Gerçekçi olmak gerekirse zaten kimseler kısa vadede 1. Lig’e dönme hesabı yapmıyordur. Ancak ligde kalma hesabı yapamayanlar da çoğunluktu sezon başı itibariyle. Özellikle futbol otoriteleri hiç şans vermedi Denizlispor’a belki bugün de vermiyorlar. Çok da bağlayıcı olmasa gerek…

*************************************

Geçen sezondan bugüne baktığımızda ben en çok Gökhan Süzen ve Emre Sağlık’ın takıma tekrar geri dahil olmalarına sevinmiştim ne yalan söyleyeyim. Bekir Turaç Böke’nin kalışı tabi ki artı değer katacaktı ama ekstra bir oyuncu olamamıştı ki oynadığı dönemlerde. Bu yüzden de çok da fazla mutlu etmemişti. Gökhan Süzen elbette şu an aldığı sürelerde müthiş katkı yapmıyor olabilir ama onun gençlerin arasında idmanlardaki varlığı bile bence Denizlispor için çok değerli. Kaldı ki Gökhan Süzen’in devreye girdiğinde neler yapabildiğini özellikle son iki sezon da fazlasıyla gördük. 1. Lig’de iyice pişirilen Emre Sağlık da çok önemli bir silah ve şimdilik üst seviyede olmasa da performansı ilerleyen haftalarda ziyadesiyle yükselecektir.

***************************************

Gelelim Bekir Turaç Böke’ye… Hepimiz eleştirdik, kızdık, belki çoğu zaman onu izlerken saydık, sövdük. Ama bugün gelinen noktada görünüyor ki Bekir bunların hiçbirine aldırış etmeden çalışmalarına devam etmiş ve son 2 sezona bakınca yeni sezona da kendisini çok iyi hazırlamış. Güçlü fiziğinden yararlanmadığından dem vurulan Bekir bunu kullanmayı öğrenmiş. Yeri geldiğinde kaleye vurması gerektiğini kavramış. Durarak değil de koşarak, yer değiştirerek daha kolay gol pası alabileceğini kavramış. İşin özü Bekir çalışmış, didinmiş ve bu takımın yeni sezon da önemli parçalarından biri olmaya çoktan karar vermiş. Bundan sonra kötü oynadığı maç olmayacak mı? Elbette olacak. Ama eğer arkasında durulursa ve yeteneklerini köreltmeden ortaya çıkarmayı sürdürürse 1. Lig seviyesindeki takımların radarına da girecektir bence.

**************************************

Alt yapıdan katılan genç isimlerimizin isimlerini kalem kalem yazıp uzun uzadıya kafa şişirmeye ise gerek yok. Amed Sportif maçında şaşkındı o çocuklar. Düşünsenize ilk defa profesyonel oluyorsunuz ve ilk maçınız deplasman, Diyarbakır’dasınız, rakip Amed ve tribünler her an gerilebilir, olay başka yerlere bile gidebilirdi. Öyle bir ortam da sahaya çıktı o gencecik çocuklar ve her şeye rağmen 75 dakika gol yemeden direnebildiler. Bugün ise haftalar geçtikçe lige alışan, ısınan ve performansı her daim artan bir gençler topluluğu var karşımızda.

***************************************

Dedim ya hani yukarıda; eldeki malzemeyle yemek yapacak aşçı diye. Bugün bu kadroya daha iyi kim gelebilirdi diye bana sorsanız ben hiç kimse cevabını veririm. Üstüne de şu cevabı yapıştırırım: “Denizli’nin bağrından gelmeyen hiçbir adam bu kadroyu sahiplenmez.” İşte Bülent Ertuğrul böyle bir kriz ortamında görev yapıyor. Taşın altına elini, kafasını değil; tüm vücudunu koymuş durumda Bülent Hoca. Son 3 haftada oyuncuları ile yaptıklarını takdir etmeyen futbol otoritesi ise yoktur diye tahmin ediyorum. Zaten karakterli bir insan olmayı da futbolculuk döneminde dahi başarmış ve futbolculuğunda da başarılı olmuş bir isimdi. Yolu uzun ve zorlu. Ama altından kalkacağına eminim bizler gibi kendisi de inanıyordur.

*****************************************

Kısacası şunu diyeceğim. İçi taşla dolu tarlada ürün yetiştirmeye çalışıyoruz ama sanırım hasat yapılmaya başlandı. Bizlerde o temizle temizle bitmeyecek gibi görünen o taşları temizlemek konusunda Denizlispor’a yardımcı olarak desteklemeyi sürdürmemiz gerekiyor. Yok olmak istemiyorsak Denizlispor için var olmalıyız… Kişilere kızıp armaya küsmeden sezon başından bu yana olduğu desteğe tam desteğe devam…

BAŞARILAR DENİZLİSPOR! BAŞARILAR ÇOCUKLAR! BAŞARILAR BÜLENT HOCAM!